Seyitömer Höyük’te 35 yıl evvel başlatılan hafriyat, Çelikler Holding sponsorluğunda Kütahya Müzesi Müdürlüğünce Dr. Arkeolog Sevgi Gürdal başkanlığında sürüyor.
Milattan evvel 3 bin ve 2 bin yıllarını kapsayan Erken Tunç Çağı başta olmak üzere bilhassa seramik üretimine ait buluntuların gün ışığına çıkarıldığı alanda bu sene mayıstan itibaren 25 uzman işçi ve 50 kişilik personel kümesi çalışıyor.
Dr. Gürdal, höyükte Orta Tunç Çağı ve Erken Tunç Çağı katmanlarında çalışma yürüttüklerini söyledi.
Höyükte 2024 hafriyat döneminin en değerli buluntularından birinin, Erken Tunç Çağı II devrine tarihlenen katmanda rastladıkları 4 bin 400 yıllık silindir mühür olduğunu belirten Gürdal, “Silindir mühürler Mezopotamya’da birinci olarak 4’üncü binin ortalarında çıkıyor. Daha sonra ticari yollarla hem Anadolu’ya hem de dünyanın farklı bölgelerine yayılıyor” dedi.
Gürdal, tıpkı periyoda ilişkin Batı Anadolu’da şimdiye kadar yalnızca geçen yaz Çanakkale’deki Troya Antik Kenti’nde biri pişmiş topraktan, oburu mavi feldispat taşından yapılmış iki silindir mühür bulunduğunu söz etti.
Seyitömer’deki Erken Tunç Çağı II devrinden kalma silindir mührün, Troya’dakilerden yaklaşık 600 yıl evvel yapıldığını vurgulayan Gürdal, “Seyitömer Höyük kazılarında daha evvel Erken Tunç Çağı III ve Orta Tunç Çağı’na ilişkin silindir mühürler bulundu lakin bu örnek, İç Batı Anadolu’daki en eski silindir mühür olma özelliği taşımaktadır” diye konuştu.
Gürdal, silindir gövdeli, yatay dairesel ip delikli mührün baskı yüzeyinin her iki uçta dairesel çizgiyle sonlandırıldığını ve iki çizgi ortasında kafes motifi biçiminde bezeme bulunduğunu bildirdi.
Mührün, bölgede memleketler arası ticaretin olduğunu ve kültürel etkileşimi gösterdiğini anlatan Gürdal, şunları kaydetti:
“Mührün ham hususuyla ilgili araştırmalarımızda yeşim taşından yapıldığını belirledik. Yeşim, Türkiye’de ender bulunan bir taş. Kimi medeniyetlerde kutsal kabul edilen bir taş. Buraya en yakın ise Bursa ile Kütahya ortasındaki Harmancık bölgesinde var lakin bu coğrafyada yeşim taşı mor renkli, bulduğumuz mühür ise yeşil renkli. Uzmanlarla yaptığımız görüşmelerde az de olsa yeşim taşının yeşil örneklerinin Harmancık bölgesinde olduğunu söylediler. Milletlerarası farklı kültürlerden etkilenerek yapıldığını, bölgedeki bir taş çeşidiyle üretildiğini göstermesi bakımından son derece kıymetli bir buluntu.”
Gürdal, silindir mührü bir mimari yapıyı kaldırırken duvarın içinden bulduklarını kelamlarına ekledi.
Seyitömer Höyük
Geçmişi milattan evvel 3000’li yıllara uzanan Seyitömer Höyük, vilayet merkezine 26 kilometre uzaklıkta, Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim AŞ çalışma alanında bulunuyor.
Orijinal yüksekliği 26 metre, eni 140 ve uzunluğu 150 metre olan höyükteki kurtarma kazısına, altındaki 12 milyon tonluk linyitin iktisada kazandırılması hedefiyle 1989’da Eskişehir Müzesi Müdürlüğü’nce başlandı.
Höyük, 1990-1995 yıllarında Afyonkarahisar Müzesi Müdürlüğü tarafından kazıldı. Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörlüğü ortasında imzalanan protokol doğrultusunda hafriyatlar, 2006’da DPÜ Arkeoloji Kısmına devredildi.
Öğretim elemanları, öğrenciler ve çalışanlardan oluşan hafriyat heyeti, çalışmalarını 2014’e kadar sürdürdü. Höyükten çıkarılan 17 binden fazla eser, sergilenmek üzere Müze Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Kurtarma hafriyatı, 2019’dan beri Kütahya Müzesi Müdürlüğü’nce yürütülüyor.
