İsrail ordusu, Suriye’nin güneyinde geniş bir alanı işgal etti. Her ne kadar İsrail ordusu sözcüleri bu işgalin süreksiz olduğunu ve İsrailli sivilleri “olası tehditler korumak için süreksiz bir tampon bölge” oluşturduklarını söylese de, Suriye’deki İsrail işgalinin başladığı günden beri askerler, söylediklerinin tam aksini yapıyor.
Zira işgalin daha birinci gününde, Hermon dağının Suriye tarafında bayrak açıldı, İsrail askeri Suriye’deki vilayette bulunan devlet makam odasında poz verdi, kentlerinde boşaltma buyruğu verdi, sokaklarına tanklar yığdı.
Suriye ordusundan kalan ekipmanları “teröristlere kalmasın” diye imha eden İsrail, işgal ettiği topraklara karşı olacak rastgele bir tehdidi de hava taarruzlarıyla iki gecede yok etti.
SURİYE’DE AĞIR SİLAH KALMADI
İsrail’in iki gece süren ataklarında yüzlerce savaş uçağı ve insansız hava aracının kullanıldığı, yaklaşık 300 gayenin vurulduğu kaydedildi. İsrail, bu taarruzlarla ‘terörist rejimin askeri varlığını yok etmeyi’ amaçladığını aktardı.
Suriye’deki hangarlardaki uçakların ve helikopterlerin neredeyse tamamı imha edildi. Hava savunma sistemlerinin çalışmasını sağlayan radar sistemlerinin en az bir tanesi füzelerle yok edildi. Sovyet periyodundan kalan donanması batırıldı. 
Ahmed Al Şaraa ismini kullanmaya başlayan HTŞ lideri Şam’da kutlamalar yaparken ve Suriye’de asayişi sağlama uğraşındayken, ülkenin ordusunu ve güney hudutlarını kaybetti.
‘İSRAİL’İN AYRILMAZ PARÇASI’
Netanyahu, 1967’den bu yana İsrail işgali altındaki Golan Zirveleri’nin “sonsuza dek İsrail’in ayrılmaz bir kesimi olacağını” öne sürdü.
Netanyahu,”Bugün herkes Golan’daki varlığımızın, Golan’ın eteklerinde değil, oradaki varlığımızın ne kadar kıymetli olduğunu anlıyor” sözünü kullandı. İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki askeri varlığının ülkenin “güvenlik ve egemenliğini garanti altına aldığını” tez etti.
