Asgari fiyatı ‘Türkiye’nin en büyük sözleşmesi’ olarak tanımlayan Atalay iktidara, “Biz bu ülkenin yüzde 40’ıyız. Bizi yok saymayın. O denli bir an gelir ki emekçiler yapması gerekeni yapar” ihtarında bulundu. Ergün Atalay, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bilgilerine ne ben güveniyorum ne kamuoyu güveniyor. O sayıları çarşıda, markette ben görmüyorum hissetmiyorum” diye konuştu. Atalay, kamuoyunda taban fiyata ‘hedef enflasyon’ kadar mı yoksa ‘gerçekleşen enflasyon’ kadar mı artırım yapılacağı tarafındaki tartışmalara, “Hiçbiri başıma yatmıyor” kelamlarıyla nokta koydu.
BİR HAFTA GEÇİNİLMİYOR
“Asgari fiyatla bir hafta geçinebilir misiniz” diye soran Türk-İş Başkanı, “Asgari ücret enflasyona neden oluyormuş. Bir yıldır minimum fiyata artırım gelmiyor ancak besin, ulaşım, giyecek, kiralar her şey artıyor. Enflasyona neden olmadığını 2024’te herkes gördü. Minimum fiyat bir emekçi ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak biçimde çabucak belirlenmeli” sözlerini kullandı. Atalay, taban fiyata yüksek artırım yapılırsa fabrikasını yurt dışına taşıyacağını söyleyen iş beşerlerine reaksiyon gösterdi. Birtakım işverenlerin 100-150 dolara personel çalıştırmak için Mısır’a gittiğini belirten Atalay, “Orada köle pazarı var. Bu ülke hiçbir vakit köle pazarı olmadı, olmayacak” dedi.
‘Rakam söylemem elimi açık etmem’
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, ısrarlı sorulara karşın personel temsilcisi olarak hangi sayısı komiteye teklif edeceklerini açıklamadı.
Atalay, Türk-İş’in stratejisini “Rakam açıkladığımız vakit çabucak hükümetle patron anlaşıyor, ‘Türk-İş nasıl olsa bu sayının altına inmez’ deyip kendileri bir sayı belirliyor. Evvel onların tekliflerini göreceğiz. Başımıza yatmazsa imzalamayacağız” sözleriyle anlattı. Atalay, “Ekonomide makûs idarenin bedelini halk ödüyor” dedi.
