Adana Tabip Odası gerçekleştirilen simitli harekete katılan Adana Sıhhat Platformu bileşeni sıhhat işçileri ismine açıklama yapan Uzm. Dr. Özden Polatöz şunları söyledi:
“İş bırakma hareketlerinin dördüncü gününde simit yiyerek Sıhhat Bakanlığı’nın Aile Tabiplerini zora sokan, tabiplerin onurunu kıran hareketlerimizin dördüncü gününde tekrar bir ortadayız. Sıhhat Bakanlığı’nın yayınladığı Aile Hekimliği Yönetmeliği aslında tabiplerin mesleksel bağımsızlığını ihlal eden, onur kırıcı bir yönetmeliktir. Tabipleri simide mahkûm eden bir yönetmeliktir. İçerisinde bilimsel temele dayanmayan, doktorların reçetelerine müdahale eden ve halk sıhhatini tehdit eden unsurlar bulunmaktadır. Bu durum, içerisinde 17 sıhhat bileşenin bulunduğu Sıhhat Platformumuz tarafından mutlaka kabul edilecek bir durum değildir. Daha evvel gerçekleştirdiğimiz üç günlük iş bırakma hareketimize ek olarak bu hafta beş günlük iş bırakma ile devam ettik. Bakanlık bu yönetmeliği çekmediği takdirde hareketlerimizi arttırarak devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.
5 HUSUSTA SIRALADILAR
Meslek onurumuzu ve halk sıhhatini savunmak için taleplerimizi yine sıralıyoruz:
1- Kamusal Hizmetin Güçlendirilmesi: Birinci basamak sıhhat hizmetlerinin fizikî ve tıbbi donanımının, aile sıhhati merkezlerinin kamu tarafından sağlanması gerekmektedir.
2- Kâfi Vakit ve İmkan Sağlanması: Halkımıza nitelikli sıhhat hizmeti sunabilmek için kâfi vakit ve imkan sağlanmalıdır. Esirgeyici sıhhat hizmetlerinin önceliklendirileceği ve grup anlayışını temel alan bir sistem inşa edilene kadar, Aile Sıhhati Merkezi sayısı tabip başına 2.000 nüfusu aşmayacak biçimde artırılmalıdır.
3- Takımlı ve Teminatlı Sıhhat İşçileri: Takımlı ve teminatlı olarak kâfi sayıda hemşire, ebe ve teknisyen görevlendirilmeli; aşılama ve öteki gözetici hekimlik uygulamaları desteklenmeli ve geliştirilmelidir. Takımsız, garantisiz çalışan işçiler (gruplandırma elemanları) takıma alınmalıdır.
4- Adil ve İnsan Onuruna Yakışır Maaş: Aile doktorlarına ve tüm sıhhat işçilerine, emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek seviyede maaş ödenmeli; müsaade kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda yahut ailesinden biri vefat ettiğinde maaşları kesilmemelidir.
5- Performans Uygulaması: Gelir artışı, yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren ve %20’yi geçmeyecek bir performans uygulaması ile sağlanmalıdır.
